Muharrem YERLİ

Muharrem YERLİ

Bu Günlerde Ölünmez! 

Bu Günlerde Ölünmez! 

Bu Günlerde Ölünmez! 

Hani olur ya;
Birgün ölüm haberimi alırsan,
Hemen düşme yollara..
Perdeyi arala,
Tam karşıdaki
Çöp kutularına gelecek kadını bekle..
Saat yedi gibi orada olması gerek.
İlkin öğlen vakitleri geliyordu.
Hep geri atıyordu bayatlayan şeyleri o zaman
Şimdi
Dakika geçirmez.
Belli ki taze bulmak istiyor her şeyi..
Yediyi çeyrek geçe,
Karşı kaldırımdan,
İçine ağlayarak
Erik saçlı bir çocuk geçmesi lazım;
Bizim arka sokaktandır.
Babası marangoz atelyesine bırakıp
Kahvehaneye dönecektir.
Yok canımm
O saatte oyun mu olur,
Çay suyunun altını yakacaktır.
Hah!
Şimdi İsmail'i görmüş olmalısın;
Çöpte umut arayan kadına bir bardak süt verecek..
Sen,
Onun minnet duasını ellerinden anlayacaksın.
Hazır mı tenceren ve İsmail'in parası..
Hala..
Bakkaldan aldığımız sudan ucuzsa İsmail'in sütü,
Anla ki,
Ölmemişim daha..
Bir sütü bozuk vermiştir bu haberi sana,
Velveleye verme ortalığı,
Bir kahve yap kendine,
Ve
Aç sabah haberlerini..
Delirttiğimiz adam,
Yalan gazeteleri buruşturup atıyorsa çöpe,
Bil ki,
Hayattayım ben..
Zam gelmişse stoktaki  çaya, şekere, fındığa, tütüne,
Tarlada kalmışsa naranciye, domates,
Bir babanın ipten indirilmesini bekliyorsa bir savcı,
Bir kadın bıçaklanıyorsa sayısız yerinden bir yerlerde,
Tacizine, tecavüzüne yeşil bir örtü çekiyorsa bir sarıklı,
Bil ki, bir yerdeyim ben..
Düşman askeri çağıyorsa muhalefet partileri,
Bir ağız içine iki dil istiyorsa birileri,
Ne olur sevdiceğim ;
Unut beni bir müddet..
Şafak sancıyor,
Gün doğdu, doğacak,
Bir şeyler giriyor yoluna..
Fabrikaların bacalarının tütmesine kaldı herşey..
Mahsülüde kaldırttık mı köylüye,
Bak göreceksin ;
Bu kez üç doğru bir yanlışı götürecek
İşte tam o saatte,
Erik saçlı çocuğun saçları yastığa dağılacak.
İsmail, o kadının da evine süt götürecek.
Düşünsene;
Bunca işin altında yalnız olduğumu!
Ne korkunç değil mi?
Oysa,
Ne çok elimiz, ne çok gözümüz  kulağımız var
Beyinlerin nasıl birleştiğini bilmelisin.
Onbinlerce yürek hep aynı yere vuruyor,
Sanırsın kıyamet kopacak.. 
Bu yüzden kolay işimiz..
Herkes söz verdi birbirine ;
Kimse kimseden habersiz ölmeyecek.
Önce gidenleri ölü saymıyoruz;
Onlarda bizim dünyamızda,
Devrimi iki metre aşağıdan kodlayacaklar..
Dur hele!
Güneyden, kuzeyden
Doğudan, batıdan geliyorlar
Başlarında buğday başakları
Alınlarından yıldız akıyor.. 
Türküler marşlar birbirine karışıyor
1 Mayıs 1 Mayıs..
Diyenlerde var,
Amerika katil katil diyenler de..
Kardeşlik, kardeşlik nidaları yükseliyor şimdi
Güneyden gün ile birlikte..
Çok kalabalıklaşıyor burası
Sen içini ferah tut
O güzel gözlerinle denize bak
Mayıs`a, bilemedim, Haziran'a
Güverteden Soner Polat
Zafer sireni çalacak..
Bildin mi şimdi yerimi
 Karargahtayım ben... 

Bu yazı toplam 12822 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Muharrem YERLİ Arşivi