Muharrem YERLİ

Muharrem YERLİ

Cızgılı- Cızgısız

Cızgılı- Cızgısız

Cızgılı- Cızgısız                   

İstanbul otogarının Topkapı’da olduğu yıllar…
Kars’tan bindiği otobüs yetmiş, yetmiş beş yaşındaki hemşehrimizi insan selinin içine bırakır. Karşılamaya geç kalmış torununu da bulamayınca , başı kesilmiş tavuğun son hali gibi çırpınmaya başlar. 
Onun bu halini gören iki yankesici..
 Cebinin şişkinliğini de fark eder..
 Yankesicilerden biri koşarak amcaya çarpar ve yere devirir..
 Öteki hemen koşup adamı yerden kaldırırken,  çarpıp kaçana da küfreder.
Üstünü başını düzeltip yere düşmüş şapkasını da başına koyar..
Ceketinin yakasını düzeltir, düğmelerini ilikler..
 Bu bizimkinin  çok hoşuna gider, cebinden habersiz…
Elini karşısındaki gencin omuzuna sevgiyle koyup;
“ Yiğen nerelisin sen “ der.
“Karslıyım amca”
Bunu duyan hemşehrimiz biraz daha keyiflenir.
“Vay gurban olduğum.. Ne iş yaparsın buralarda ?”
Çocuk ilk aklına geleni söyler:
“Defter fabrikasında çalışıram amca”
“Vay maşallah. Çızgılı-çızgısız?!”
…/

Bugünlerde Kars’ın da , Karslının da yaşadığı tam da budur.
Aynı partiden iki kişi…
Biri vurmuş devirmiş çamurun , çöpün içine…
Öteki koşarak gelmiş..
Çamurun içindeki adamın yakasını, başını düzeltiyor.
Şapkası gözüne inmiş adamın önüne önlü arkalı, 
Şehri satsan yapılmayacak otuz altı resim koyar.
Çamurun içindeki adam tanımadığı adamın yüzüne bakar bir yandan…
Bir yandan , gözü adamın elindeki kağıda ilişir.
Kars çayında yüzen Nuh’un gemisine son hayvan biniyor resimde…
Kale altı Kapalı Çarşı…
Bir mahalledeki evleri üst üste koysan yine yarısı etmiyor.
Çamurlu adam sorar:
“Gurban olduğum bu kaç kat?!”
Çamurlu adam cevabını beklemeden yine sorar:
“Bu top sahası altın mı? Gümüş mü?”
Bizimki çamurlu adamın yakasını düzeltir.
Çamurlu adam kağıdı gözüne yaklaştırır..
“Bu kent meydanını  pişeye benzetemedim, bu nedir?”
Bizimki:
“Yan sofraya bak.” der.
Ve kendisi okur:
“Falan kişiden filan anadan doğdum, dört çocuk babasıyım.” der.
Çamurlu adam kağıdı yine gözüne yaklaştırır:
“Aha bu sebzehanenin yolu neden gidip bir daha geri geliyor?”
Bizimki :
“Onu boşver hilallere bak.” der.
Çamurlu adam:
“He andımıza sahap çıkmayan adamın partisi. Ermeni Mahkemesine gitmeyen adamın ele mi? “Gars’ı alacaz bıjı bıjı” diyenlere de bir şey demeyen he mi?
Ama amcan sana gurban , bir tek şey hoşuma getti. En doğrusu da aha bu!” deyip bizimkinin resminin olduğu sayfaya parmağını basar.
“Aha bu senin öz resmin, Allah için doğru elbiseylen gelmişsen..
 Bu yolları aha bu sarı yağmurluk başınızda o işçi şapkası ey gider.. 
Ayakların görünmür ama..
 CIzman da var mı?”

Bu yazı toplam 1380 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muharrem YERLİ Arşivi