3 Aralık’a Doğru: Engellilerin Savaşı, Görünmeyen Engeller ve Çözüm Zorunluluğu
Kars Dolunay Derneği Engelliler Birim Başkanı Faruk Ocak, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle açıklama yaptı. Ocak'ın açıklaması şöyle:
"3 Aralık yaklaşırken bir kez daha hatırlıyoruz: Engellilik, yalnızca fiziksel bir durum değildir; toplumsal dışlanma, ekonomik yoksunluk, sağlık hizmetlerine erişim eksikliği ve günlük yaşamın görünmez engelleriyle şekillenen kesintisiz bir mücadeledir. Türkiye’de engelli bireylerin yaşadığı sorunlar, yıllardır süregelen göstermelik politikaların ve sistemsel eksikliklerin doğrudan sonucudur.
Engellilik, acıma veya yardıma indirgenemez; engelli bireyler, anayasal olarak güvence altına alınmış haklara eşit erişim talep etme hakkına sahiptir. Sağlık, eğitim, barınma, çalışma ve toplumsal katılım gibi temel haklar, sadece bir kağıt üzerindeki garanti olmamalı; gerçek hayatta engelsiz bir şekilde uygulanmalıdır. Ne yazık ki devletin ve toplumun bakış açısı hâlâ yardım temelli, merhamet odaklıdır. Bu yaklaşım, sorunları münferitleştirir, kalıcı çözüm üretmek yerine günü kurtarmaya çalışır ve medyanın çoğunluğu da bu algıyı pekiştirir. Ayrımcılık, sorunların kökenindedir ve sistemin her alanına nüfuz etmiştir.
Rampasız kaldırımlar, yüksek bordürler, ağaçların önüne döşenen hissedilebilir yüzeyler, çalışmayan otobüs ses sistemleri ve erişilemeyen kamu binaları, engellilerin günlük yaşamını kilitleyen görünmez engellerdir. Temmuz 2005’te yürürlüğe giren Engelliler Kanunu, kamuya açık alanlar ve toplu taşıma araçlarının 10 yıl içinde erişilebilir olmasını öngörüyordu. Süre 7 Temmuz 2015’te doldu; ancak on yılda kayda değer bir ilerleme sağlanamadı. Bu gecikme, engellilerin hayatlarını doğrudan etkileyen bir ihmaldir.
Rehabilitasyon hizmetleri, yardımcı cihazlar ve tıbbi sarf malzemeleri hâlâ yetersizdir. Sağlık kurulu raporları, engellinin tüm ihtiyaçlarını tek seferde karşılayacak şekilde düzenlenmemiştir ve süreç karmaşık, zaman alıcı ve adaletsizdir. Evde bakım aylığı ve engelli maaşı bağlanma koşulları, evde yaşayan diğer bireylerin durumuna bağlanarak engellilerin hakkını almak neredeyse imkânsız hâle getirmiştir.
Çözüm açık ve kesindir: Ayrımcılık her alanda son bulmalı, erişilebilirlik zorunlu hâle getirilmeli, sağlık ve sosyal hizmetler güçlendirilmelidir. Engelli politikaları, gerçek ihtiyaçlara göre yeniden kurgulanmalı ve uygulanabilir yaptırımlarla desteklenmelidir. Kamu ve özel sektörün sorumlulukları netleştirilmelidir. Engelli bireylerin sesi duyulmalı, görünür kılınmalı ve hak temelli bir sistem kurulmalıdır.
Engelli bireylerin yaşam hakkı, merhametle değil, anayasal ve toplumsal sorumlulukla korunmalıdır. Her engelli, eşit ve engelsiz bir yaşam sürme hakkına sahiptir. Türkiye, sözde değil, fiilen eşitliği sağlamalıdır; engeller kaldırılmalı, fırsatlar eşit ve erişilebilir hâle getirilmelidir. Bu, yalnızca bir zorunluluk değil, insan olmanın gereğidir."
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.