Göldalı’dan Koçköy’e, Bir Atın İzinde: Yavuz’un Hikâyesi

Göldalı’dan Koçköy’e, Bir Atın İzinde: Yavuz’un Hikâyesi

“Bir Yiğidin Namı Atıyla Yürür”

Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Göldalı (İrişti) Köyü, yıllar öncesinden bugüne ulaşan bir atın ve sahibinin efsanesiyle anılıyor. Bahçeli Duman ve onun dillere destan atı “Yavuz”un hikâyesi, sadece bir binek hayvanının değil, bir dönemin ruhunu ve yiğitlik anlayışını da taşıyor. Bu unutulmaz anılar, Koçköylü Zülfikar Bakar’ın torunu Alpaslan Bakar tarafından aktarıldı.
“Yavuz, bir at değil; bir karakterdi”
Bakar’ın babası ve amcalarından dinlediği anlatıya göre, Bahçeli Duman; ekmeğini yiğitçe kazanan, çevresinde saygı gören bir insandı. Ancak onun ününü yayan, her adımıyla dikkat çeken görkemli atı “Yavuz”du. Kızıl boz renkteyken gri boza dönen tüyleri, göğsünde kanat desenli işareti ve asaletiyle köy köy tanınan Yavuz, sahibinin gururuydu.
Bahçeli Duman’ın atı bir süre Arpaçay’da Kasap Şemsi’de kaldı. Daha sonra aile dostluğu ve vasiyet üzerine Almancı enişte Selahattin Aslan tarafından Zülfikar Bakar’a satıldı. Bu özel at, Bakar ailesinde yaklaşık 10-15 yıl yaşadı ve adeta ailenin vazgeçilmezi oldu.
“Bayramlık gibi süslenir, köy seyirliklerine öyle çıkardı”
Yavuz, sadece binilen bir at değil, bir gösteri unsuruydu. Özellikle kar yağdığında ya da bayram günlerinde özel bakımdan geçer, en güzel takımlar takılırdı. İlk binişlerde adeta selam durur gibi sağa sola başını sallayarak yürüyen Yavuz, ardından rahvan yürüyüşüyle tüm ilgiyi üzerine toplardı. Yarışmalarda 3-5 km geriden gelip rakiplerini geçerdi. Kurşun sesinde eğilmesi, sinirlendiğinde köpürmesi onun sadece hızlı değil, “karakterli” bir at olduğunu da gösteriyordu.
“Tayları bile hatırlandı”
Yavuz’un taylarından biri, Bayram Tutar’a satıldı. O tay, Ordu’dan gelen Sarı Mustafa’ya verildiğinde kamyonla taşınmış, yüksek bedellere el değiştirmişti. Bir diğeri ise yedi boğa parası eden fiyatla satıldı. Ailede yıllarca adı anıldı, anlatıldı.
Alpaslan Bakar’ın şu sözleri ise her şeyi özetler nitelikte:
“O at öldüğünde, biz bir evladımızı kaybetmiş gibi olduk. Yavuz bizim hikâyemizdi.”
Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Göldalı (İrişti) Köyü’nden başlayıp Koçköy’e, oradan da Koçköy’ün yüksek tepelerine kadar uzanan bir hikâye… Sadece bir atın değil; bir dönemin, bir kültürün ve bir halkın ruhunu taşıyan Yavuz isimli efsanevi atın hatırası, yıllar sonra yeniden hafızalarda canlanıyor.
Bir Atın Ardında Yaşanmış Bir Bölge Tarihi
Yavuz, Arpaçaylı Bahçeli Duman’a aitti. Atıyla birlikte anılan, “Bahçeli’nin atı” diye tanınan bu isim, sadece Göldalı’da değil; Koçköy ve çevre köylerde de bilinen bir karaktere dönüştü. Koçköy, bölgedeki halıcılığı, kilimciliği ve koyunculuğu ile kültürel hafızanın merkezlerinden biri. Koçköy, Ermenistan sınırına yakın, yüksek rakımlı yapısıyla tarih ve doğanın iç içe geçtiği bir nokta. Bu topraklarda at sadece bir ulaşım aracı değil, bir kimliktir.
Yavuz, yürüyüşüyle, duruşuyla, görkemiyle bir düğün havası estirir; meydanlara çıktığında bacalara toplanan halk onu izlemek için pencere önlerinde, duvar başlarında yer bulmaya çalışırdı. Adeta bayram günlerini andıran bu gösteriler, atın çevrede nasıl bir etki uyandırdığının en canlı kanıtıydı.
Rahvan Adımlarla Tarihe Yazılan İz
Atın fiziksel özelliklerinden huylarına, yürüyüşünden yarıştaki duruşuna kadar birçok ayrıntı, Yavuz’u sadece bir at değil; bir kültürel figür haline getiriyor.
Bu kıymetli anlatıyı bizlerle paylaşan Alpaslan Bakar’a, Koçköy ve Göldalı köyü halkına, hatıraları yaşatan ve sosyal medyada bu anıları görseliyle paylaşan Âşık Ömer Dumanoğlu’na da teşekkür ediyoruz. Aynı zamanda bölgenin tanınmış rahvan at yetiştiricilerinden Bayram Tutar’a da saygı ve selamlarımızı iletiyoruz.
Yavuz, artık sadece bir at değil, Arpaçay topraklarının asil bir sembolüdür.

Kaynak:Volkan Güngör

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler