Karaurgan Karakucak Güreşleri Kültürel Haritaya Alınmalı

Avukat Cihan Yılmaz’ın basın açıklamasında vurgulandığı gibi, Karakucak güreşleri; Oğuz kökenli Türklere ait, yağsız olarak yapılan ve öz Türk milli güreşi olarak bilinen bir spor dalı. Orta Asya’dan günümüze kadar çok az değişim geçiren bu gelenek, halen Anadolu’nun pek çok bölgesinde yaşatılmaya devam ediyor.

Karakucak güreşleri; Yakut Türklerinden Moğolistan’a, Azerbaycan’dan Kırım ve Kazan Türklerine kadar uzanan geniş bir coğrafyada yüzyıllardır uygulanıyor. Türkiye’de ise özellikle yağlı güreş yapılmayan bölgelerde (Amasya, Tokat, Çorum, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars, Samsun, Yozgat gibi) düğünlerin, bayramların, anma günlerinin ve festivallerin vazgeçilmez bir etkinliği olarak önemini koruyor.

Karaurgan Güreşleri Artık Resmi Statüde

Karaurgan’da düzenlenen Karakucak Güreşleri’nin 2024 yılı itibariyle Geleneksel Güreş Federasyonu sistemine dâhil edilerek resmi statüye kavuştuğunu belirten Yılmaz, şunları ifade etti:
“Bu köklü gelenek, gecikmeli de olsa resmî statüye kavuştu. Ancak biliyoruz ki gelenek yalnızca kayıtla değil; sahada, seyirciyle, sporculara sağlanan imkânla yaşar.”

Bu bağlamda Karaurgan’a modern bir güreş arenasının artık zorunlu bir ihtiyaç haline geldiğini vurgulayan Yılmaz, “Bu topraklar bu kültürü bugüne kadar kendi imkânlarıyla sırtlamış, taşımıştır. Artık bu yükü birlikte omuzlama vaktidir,” dedi.

Kültürel Haritada Yerini Almalı

Karaurgan Karakucak Güreşleri’nin, Kars’ın kültürel ve sportif değerleri arasında önemli bir yer edinmesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, şunları söyledi:
“Kars’ın tanıtım broşürlerinde, turizm videolarında, afişlerinde ve bütün kurumsal mecralarında bu güreşler mutlaka yer almalıdır. Nasıl ki Kars’ın bir kaşarı, gravyeri, kayak merkezleri, Çıldır Gölü varsa, Karaurgan Karakucak Güreşleri de vardır.”

Karakucak: Yiğitliğin ve Mertliğin Sporu

Türk milletinin spor tarihinde önemli bir yere sahip olan güreşin, sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda kültürel bir değer taşıdığına dikkat çekilen bilgi notunda şu görüşlere de yer verildi:

“İlk insanların doğaya ve yırtıcı hayvanlara karşı vücutlarını mücadele unsuru olarak kullanmaları güreş sporunu doğurmuştur. Türk spor kültürü içerisinde ise güreş sporu, çağlar boyu ecdadımız tarafından büyük bir maharetle uygulanmıştır.”

Ayrıca güreşin, Peygamber Efendimiz tarafından da uygulanmış ve tavsiye edilmiş bir spor olması nedeniyle Türk milletinin gönlünde ayrı bir yere sahip olduğu vurgulandı.
“Güreş, Türk insanının ‘Türk gibi kuvvetli’ sözünü dünyaya nam olarak salan yiğitlik sporudur,” ifadelerine yer verildi.

“Er Meydanına Çağrı”

Karaurgan’da bu yıl düzenlenen güreşlerin teması ise anlamlı bir mesajla şekillendirildi. Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
“Bu yıl gücümüzü topraktan aldık. Temamızı toprak rengiyle seçtik, samimi mottomuzu çimen yeşiline yazdık: ‘Seni ve sizleri er meydanına çağırdık.’ Bu çağrı sadece güreşe değil; köklerimize, ruhumuza, millet belleğimize bir çağrıdır.”

Son olarak, Karaurgan halkının ve yiğit pehlivanlarının bu kültürü bugüne kadar büyük bir özveriyle yaşattığını belirten Yılmaz şu çağrıyla sözlerini tamamladı:
“Çünkü Karaurgan bunu hak ediyor. Çünkü bu meydanlar bunu hak ediyor. Çünkü bu halk, bu yiğitler, bu pehlivanlar bunu çoktan hak etti.”