"Bugün, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Gününde, bir kez daha Türkiye’de engelli kadınların karşı karşıya bırakıldıkları görünmez şiddet döngüsüne dikkat çekiyoruz.
Engelli kadınlar, yalnızca toplumsal cinsiyet temelli şiddetin değil, aynı zamanda engelliliğe dayalı ayrımcılığın, erişilebilir olmayan mekanizmaların, ekonomik bağımlılığın, bakım verenlere bağlı yaşamanın ve devlet müdahalesinin yetersizliğinin oluşturduğu çoklu baskının altında yaşam mücadelesi veriyor.
Ne yazık ki, devletin politikaları çözüm üretmek yerine çoğu zaman cezasızlığı besleyen, erişilebilir olmayan, engelli kadınları korumakta yetersiz kalan bir zemine dönüşüyor. Şiddete maruz kalan engelli kadınların adalete erişimi; fiziki erişilebilirlikten iletişim engellerine, destek mekanizmalarının eksikliğinden ayrımcı tutumlara kadar pek çok engelle gölgeleniyor.
Aynı şekilde, engelli bireyler hem cinsiyet kimlikleri veya yönelimleri hem de engelliliklerinden dolayı çifte ayrımcılığa maruz kalıyor. Şiddete karşı koruma mekanizmaları bu bireyler için de çoğu zaman erişilemez, kapsayıcı olmaktan uzak ve güven vermekten yoksundur.
Şiddetin tüm biçimlerinin önlenmesi,
• Engelli kadınların güvenli, erişilebilir, kapsayıcı mekanizmalara erişimi,
• Devletin evrensel insan hakları standartlarına uygun politikalar üretmesi,
• Cezasızlık kültürünün ortadan kaldırılması,
• Ayrımcılıktan arındırılmış bir toplumun inşası
için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.
Bugün yalnızca bir hatırlatma değil; daha adil, daha eşit ve daha erişilebilir bir yaşam için acil değişim çağrısıdır."