Hacettepe Üniversitesi’nde yemekhane ücretlerini ve kötü barınma koşullarını protesto edene öğrencilere, kampüs dışından oldukları anlaşılan/öne sürülen, yüzlerini kar maskesi takarak gizlemiş bir grup pala ve kesici aletlere saldırmış, bazı öğrenci arkadaşlarımız ciddi şekilde yaralanmıştır.
Hacettepe Üniversitesi kampüsünden gelen görüntülerde, saldırganın sırtını sıvazladığı görülen güvenlik güçleri, Bilkent Hastanesi acil servisine götürülen yaralı öğrenciler ve refakatçilerini gözaltına almıştır.
Boğaziçi ve Erciyes Üniversitelerinde yaşanan vahşi cinayetlerin üzerinden henüz sayılı günler geçmişken, bu kez başka bir üniversite kampüsünde yine öğrencilerin kanı döküldü.
Bugün üniversitelerimiz, bilimsel üretimin ve özgür düşüncenin yuvası olmaktan çıkarılıp iktidara sadakatle bağlı kayyumların elinde öğrenciler ve idari personeller için güvensiz alanlara dönüştürülmüştür. Çünkü, üniversite kampüslerinin güvenliğini savunmakla görevli kişiler saldırganlara müdahale etmek yerine; yemek, barınma ve kütüphane hakkını arayan öğrencilere saldırmakla meşgullerdir.
23 yıllık AKP iktidarının sonucunda üniversiteler artık bilimle değil şiddetle anılır hale gelmiştir. Katillerin ve saldırganların, üniversite kampüslerine rahatça silahla ve kesici aletlerle girebilmeleri, yalnızca bir güvenlik zafiyeti değil; siyasi iktidarın ve kayyum rektörlerin yarattığı çürümüşlüğün açık göstergesidir.
Eğitim-İş olarak bir kez daha haykırıyoruz:
Üniversitelerimizde yaşanan her türlü şiddetin sorumlusu; kayyum rektörler ve bu liyakatsiz yöneticileri atayan siyasi iktidardır.
Üniversiteler siyasi iktidarın, kayyumların, sermayenin ve şiddetin değil; bilimin ve özgürlüğün mekanları olmalıdır. Bizler, eğitim yuvalarında yaşanan şiddetin, işlenen cinayetlerin son bulması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Kampüslerde yaşanan şiddeti kınıyor; yaralı öğrencilerimize acil şifalar diliyor, en kısa sürede laik ve bilimsel eğitim haklarına kavuşmalarını istiyoruz.