Kafkas Üniversitesi ile Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokolle 2015'te hizmet vermeye başlayan merkez, 14 bin metrekarelik alanda faaliyet gösteriyor. Merkezin bin 600 metrekaresi kapalı alan olup, idari birimler, klinik ve rehabilitasyon bölümleriyle kapsamlı bir yapı sunuyor.
Bölgede bozayı, vaşak, yırtıcı ve su kuşları gibi çok sayıda türün tedavi edildiği merkezde, yaralı hayvanların kurtarılması, öksüz yavruların büyütülmesi, rehabilite edilerek doğal yaşam alanlarına geri kazandırılması sağlanıyor. Merkezde 10 yılda 4 bin 500 yaban hayvanının bakım ve tedavi süreçleri başarıyla tamamlandı.
KAÜ Veteriner Fakültesi Yabani Hayvan Hastalıkları ve Ekolojisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Burak Büyükbaki, gazetemize yaptığı açıklamada merkezin çalışma sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, "Kuruluşumuzdan bu yana yaklaşık 10 yıl geçti. Yıllık ortalama 450 civarında hastamız oluyordu. Bu yıl ise ilk 11 ayda 490’a yaklaştık. Tüm yıllara göre daha yüksek bir hasta sayısına ulaştık. Elbette temennimiz daha az sayıda hayvanın yaralanması." dedi.
Çalışmaların DKMP ile koordineli yürütüldüğünü belirten Büyükbaki, hayvan nakilleri, gıda ve malzeme temini gibi süreçlerin bakanlıkla ortak yürütüldüğünü, Kars'ın, DKMP 13. Bölge'ye bağlı 13 ilden merkeze hasta hayvan geldiğini söyledi.
Merkezde 6 kişilik ekip ve 25 gönüllü öğrenciden oluşan bir kadro çalışıyor. Büyükbaki, "Bize gelenlerin çoğu kanatlı türler olsa da memeli yaban hayvanlarını da çokça barındırıyoruz. Gündüz ve gece yırtıcı kuşları, su kuşları, leşciller, otçul ve yırtıcı memeliler merkezimize geliyor. Hayvanların ilk olarak tür tespiti yapılıyor ardından uygun medikal tedavi süreci başlatılıyor. Gündüz yırtıcılarını beyaz ve kırmızı etle besliyoruz. Su kuşları için balık tercih ediyoruz. Ötücü ve tohumcu kuşlar için un kurdu üretimi yapıyoruz. İçeride bakımı süren bir dağ keçimiz için taze yeşillikler, bir ayı için de doğal ortamında tükettiği meyve ve sebzelerden oluşan bir diyet uyguluyoruz. Bu süreç, hayvanlar doğaya geri dönebilecek seviyeye gelene kadar devam ediyor." ifadesini kullandı.